NE YİYELİM NE İÇELİM?

Diye soruyorlar bana. Yani etten,sebzeye,sebzeden meyveye kadar...Tabii ben uzman değilim. Gazete köşelerindeki şablonlara da karşıyım. Ben size ancak şunu söyleyebilirim: Ben şöyle yapıyorum derim. Katılırsınız katılmazsınız o sizin bileceğiniz iş.
-Yumurtanın 60 gramından küçüğünü tüketmiyorum(köy yumurtası hariç)
    -Markette satılan pilicin(tavuk) 1,5 kg dan küçük olanının almıyorum.
    -Son kullanma tarihi yanaşan tavuğu hiç almıyorum. Zaten taze tavuk açık renklidir. Bayatlayan ya da bayatlamaya başlayan tavuk renk değiştirir. Kırmızıya yakın tavuk almıyorum.
    -Hiç sucuk almıyorum. Canım isterse evde kendim yapıyorum.
    -Partırmanın çemensiz ve beyaz(yağlı) kısmı olmayanını alıyorum.
-Hazır kıymayı bedava verseler almam!
    -Yoğurdu(probiyotikse) alıyorum. Bunun dışındaki yoğurtlara güvenmiyorum(içinde solitin denen bir tehlike var)
    -Sokak sütçüsünden süt alıyorum(cam şişemi kendim vermek koşuluyla) Plastik kaplarda alınan tüm sütler sakıncalıdır....Su bile
    -Musluk suyu en garantili olanıdır. Ancak,borularımız asbestli olduğu için,su tamiri sırasında ve devamında,tam akışkanlık sağlanana değin musluk suyu kullanmıyorum.
-Damacana suyu kullanıyorsam,en geç 4(dört) ayda bir markayı değiştiriyorum.
    -Damacana sularının üstündeki pH değerinin mutlaka %8 in altında olanını alıyorum.
    -Maden suyunun(soda değil) doğal olanını,(imal edilmiş olanını değil) alıyorum. Bu arada maden suyunu bardağa koymadan içiyorum. Şişenin ağzını bir peçete ile mutlaka siliyorum.(Kasanın içinde veya saklanırken toz vs alabilir)
    
-Çiçek yağını,zeytinyağını,fındık yağını birebir karıştırarak kullanıyorum.
    -Zeytinin sele olanını(kostikle karartılmış olmayanını) alıyorum.
    -Peynir olayında çok titizleniyorum.Tam yağlı peynir arıyorum. Yağsız peynirden 100 gr tüketeceğime yağlısından 50 gr tüketiyorum.
    -Tüm hazır gıdaların üzerini,üretim tarihini,son kullanım tarihini,tarım ürünüyse bakanlık iznini,başka hazır gıdaysa ürün güvenliği barkodlarını,bilgilerini okuyorum.
    -Ben çikolata yemiyorum.Eşim dostum isterse,içinde GDO lu soya lesitini olmayanını arıyorum(şu anda Datça'da yok) bulamıyorsam fındık ürünlerini tercih ediyorum.Çocuğunuza GDO lu çikolata yedireceğinize fındık ezmesi,fıstık ezmesi ya da fındık nugası yedirin.Onların içinde emülgatör(yumuşatıcı) olarak soya kullanmıyorlar...
-Yeşil biberin yeşil ve yumuşak olanını ararım,araştırırım,bulamazsam almam.
-Hıyara parmağımla dokunuyorum,lastik gibi yumuşaksa almıyorum
    -Domateste sertifika arıyorum. Üzerinde(ambalajında vs) yazıyor(Artık ülkemizde tarım ilacı yerine böceklere karşı böcekle savaş yapılıyor.) Böyle domates alıyorum. Bulmuyorsam yemiyorum.Hıyardan ve domatesten şüpheliysem,hıyar yerine turp alıyorum.
    -Maydanozun yeşil ve yapraklarının paslı olmayanı ve yumuşak olanını ararım
    -Nescafe ve benzeri şeyleri kullanmam(kola,gazlı içecekler dahil)
    -Yanmış patates,mısır yemem(onlara cips diyorlar)
-Bu listeye yüzlerce madde sığdırabilirim.
    Balık ve et sadece bir konu olduğu için hiç yazmadım. İnşallah ileriki günlerde balık ve et üzerine de yazarız.
    Sağlıklı beslenmeniz ve tüketmeniz dileğiyle.
                            

Okunma Sayısı: 205