O BİZE ÇOK YAKIN YA SEN ! ( 2)

Kıymetli Dostlar !
 O bize çok yakınken  bizim O' na yakınlığımız hangi aşamadadır mevzulu
 geçen haftadan yarım  kalan yazımıza kaldığımız yerden devam ediyoruz

 Hafta  sonlarına iki, üç gün kala  yapılacak  futbol  maçları  sonuçları  için
 tahminler  yapılmakta, haftanın  ilk günlerinde de maçların kritikleri,golleri,
 pozisyonları dilden dile  dolaşmaktadır. Bunun yanında, zengin kesim için
 para hırsı, fakir kesim için geçim endişesi, toplumun ana düşüncelerinden
 biri  olur hale  gelmiştir. Hasılı dünya  muhabbeti ve meşguliyeti, her  şeyi 
 unutturur olmuştur. Düşünün bir kere; Dünyanın sayılı futbol takımlarından
 birisi Türkiye 'ye gelse ve takımlarımızdan birisi ile karşılaşacak olsa,  söz
 konusu maçı TV kanallarından birisi verse bile,o maçı tribünlerden izlemek
 hele hele  takımlara  daha yakın  olup ön  sıralardan  seyredebilmek adına
 milyonlarca lirayı karaborsa bilet satın almak suretiyle, nasıl da gözümüzü
 kırpmadan  verebiliyoruz. Yine düşünün  bir kere; yurt dışından  gelmiş bir
 sirk, veya  kapalı  gişe oynayan  bir tiyatro  oyununu seyredebilmek, hele
 hele ön  sıralardan seyredebilmek için , bilet satan kişiye büyük miktarda
 bahşiş  teklif edebiliyoruz. Gönül  verdiğimiz  herhangi  bir   siyasi partinin  
Genel  Başkanının da  bulunduğu  bir salonda - her ne düşünce  ile olursa
 olsun- onun yanı başında olabilmek için her türlü yolu nasıl da deneriz.
  Aziz Dostlar ! 
  O halde  sevilen şeylere yakın olma  isteği , insanın önüne geçemeyeceği  tutkularından biridir. Burada akla bir soru geliyor. Sevgi de ne  ağır  basmalı,  ne ön plana  çıkmalıdır ?  Başka  bir ifade  ile  sevgimizi  nelerde, nerelerde  yoğunlaştırmalıyız? Geçici olan ,aşırı arzu ve isteklerle dolu dünya hayatına
 mı , yoksa sonsuz güzelliklerle bezenmiş ebedi olan ahiret hayatına mı ?
 Ahiretin tarlasını  oluşturan dünya hayatını, kaliteli, başarı dolu güzelliklerle
 süslersek ahiret hayatını da garanti altına almış olmaz mıyız ?
 Konudan  uzaklaşmadan biz yeniden sevgiye dönelim . Halife Hz. Ömer'in
 sevgi konusunda o muazzez peygambere söylediği söz ilgi çekicidir.
 -" Ey Allah'ın elçisi ! anamı , babamı ne derece seviyorsam seni de o kadar
 seviyorum". Peygamberin verdiği cevap ta ilginçtir
-"Ey Ömer !  Allah'ı  ve  beni  kendi  öz  anandan  ve  babandan  daha  fazla
 sevmedikçe  iman açısından gerçek olgunluğa eremezsin "
 Düşünün bir kere; Bizlere verilen şu sayısız nimetler; akıl,vicdan, irade, kalp
 gözler, kulaklar,eller, ayaklar,,saymakla  bitiremeyeceğimiz  yiyecekler,Ay,
 Güneş, hava, su,denizlerdeki  nimetler, velhasıl Yüce Yaratıcı' nın da  ifade
 buyurduğu gibi " Halbuki Allah'ın nimetini saymaya kalksanız sayamazsınız
 Şüphesiz Allah, çok bağışlayandır,çok merhamet edendir "( Nahl : 18 )
  Değerli Dostlar !
 O halde bütün bu nimetleri insanın emrine veren Rahman ve Rahim olan  O
 Yüce Yaratıcı sevilmez mi ? O'na layık olduğu biçimde yaklaşılmaz mı ?
 Ne gariptir ki insan oğlu, fakire  üç  kuruş sadaka  verince  kendini  Allah' a
 yakın  hisseder,veya hayır  sahibi desinler  diye cami yaptırır, ama içinde 
 namaz kılmak nasip olmaz. Yahut hastane yaptırır da içindeki hastalardan 
 birisini  ziyaret  edip gönlünü  kazanmayı  akıl etmez.Yüce Yaratıcı 'ya en 
 güzel yaklaşım biçimini biz yine Hazreti İbrahim 'de görüyoruz
 Hani o Yüce Yaratıcısı na yakın olabilmek için, bir erkek evladı olursa onu
 kurban edeceği sözünü vermiş, Mevla'sı da onun bu isteğini kabul ederek o
 na İsmail'i müjdelemiş, ancak  Cebrail  ile bir koç göndererek onun kurbanına
 izin vermemişti.Hazreti İbrahim'in bu olayı bizde Âl'i İmran suresi 14.ayetteki
 "Oğullara düşkünlük " mefhumu ile aynı surenin 92.ayetindeki " Sevilen 
 şeylerden ( Allah yolunda ) verme mefhumunun en üst düzeyde olduğu ve 
  Halil'ul lahın kaliteli insanı yakalama hususundaki anlayışını, gıpta edilecek
 davranışını anımsatıyor.
  Alemlere Rahmet  olarak  gönderilen  o son  elçi Hz. Muhammed 'de Yüce
  Yaratıcı ya yakın olma konusunda, bizleri şu iki veciz hadisi ile aydınlatır

 - Kul nafile ibadetlerle Allah'a yaklaşır

 -Kul'un Allah' a en yakın olduğu zaman  secdedeki halidir

 Yüce Mevla ' da  mukaddes  kitabında  kendisine  nasıl yakın olunacağını
 bizlere gayet açık ve net bir şekilde haber veriyor.Binaenaleyh Ulu Yaratıcı'
 ya yakın olma konusunda değişik davranış biçimleri sergilemenin kendimizi
 avutmaktan öteye geçemeyeceğini düşünüyor ve  Alâk Suresinin 19.ayeti
 ile Necm suresinin 62.ayet meallerini hatırlatarak konuyu noktalamanın
 uygun olacağı kanaatini taşıyoruz.
 - ....Secde et ve Rabbine yaklaş
 - "Haydi Allah'a secde edin ve O' na kulluk edin. "

           Yüce Rabbimiz ! Sana  yakın  olabilecek  davranışları sergilemeyi,  secdelerimizle  birlikte bizden kabul eyle !
  Secdeleri ile O' na kulluk şerefini elde eden gönül dostlarına selam olsun1
   Yakın Kalın, Hoş Kalın, Esen  Kalın Aziz Dostlar !
 
"Geçen haftaki köşe yazım 10 yıl önce bir yerel gazetede daha basılmıştı. Kurban bayramı sonrası yazılan o yazıda bugüne göre zamanlama hatası yapılmıştır özür dileriz".

Okunma Sayısı: 249