SİYAH BEYAZ -YENİ DÜNYA'NIN YENİ TÜRKİYE'Sİ

Globalleşmiş Dünya ekonomisinin sermayenin serbest dolaşım imkânlarıyla, biten soğuk savaş şartlarının doğurduğu yumuşamanın doğurduğu bu yeni düzen, ülkeler arası istihbarat faaliyetlerin önemini artırmaktadır. Almanya, Amerika, İngiltere bizi dinliyor diye dövünmektense, onları niçin dinleyemiyoruz diye hayıflanmamız gerekir. Özellikle Rusya gerginliğinin, Avrupa ekonomisinin üstündeki etkinin sonuçlarına göre, ihracat alanımız olan Avrupa'da olası krizin doğuracağı dar boğaz alanlarına, sektörlerine, boyutlarına, göre önceden hazırlıklı bulunmak, tedbir almak, üretimi muhtemel ihtiyaçlara göre yönlendirmek, elde edilecek istihbaratı bilgiler çerçevesinde ancak mümkün olabilir.

Emperyalizmin sömürü alışkanlıklarından kalan eski alışkanlıklarına bağlı olarak, gelişmemiş toplumların içine bilgi toplayan ajanları yerleştirerek o toplumun, ihtiyaçlarını, potansiyellerini, hassasiyetlerini, zafiyetlerini, kolay tespit ederek, o topluluğu uyandırmadan kendisine bağımlı hale getirmeyi tarih boyunca her dönem başarmışlardır. Bu kötü ve sömürücü zihniyet ve emellere yem olmamak için en önemli şart, güçlü bir ekonomik ve istikrarlı yönetim güvencesine ihtiyaç vardır.

Eskiye dayalı zayıf ekonomi ve istikrarsız yönetim şartlarının hâkim olduğu ülkemizde, bu zafiyetimizi kullanan batılı gelişmiş toplumlar. Hiçbir zaman ülkemizin Dünya kamuoyuna kişilikli ve ilkeli politikalar üretmeyi, bağımsız karar vermeyi, dik durmayı becermek için fırsatı tanımamışlardır.

İkinci Dünya savaşının etkisiyle yıkıntı haline gelen Avrupa'nın, yeniden inşasının fırsatını iyi kullanamayan Türkiye, zaten 1945 yılına kadar İngiltere'nin kontrolündeki vesayetin ve derin güçlerin etkisi altında daha çok İngiltere'nin yararına hizmetler üretilmiştir. İkinci Dünya savaşı döneminde bütçesi çöken İngiltere, Türkiye'yi kafa kola getirmiş, zengin kaynaklarını yatırıma dönüştüreceğine İngiltere'nin kalkınması için kredi olarak bu ülkeye vermeyi tercih etmişti. Ardında içerideki vesayetin etkisiyle, Türk toplumu aşırı tüketime teşvik edilmiş, İngiliz kumaşı modası algısı yaratılmış, İngilizler aldıkları krediyi İngiliz kumaşı olarak Türkiye'ye satmıştır.

Rusya'nın tehdidi baş gösterince bu kez Türkiye içindeki vesayeti ve derin devlet güçlerinin bu kez Amerika'nın kontrolüne geçmiştir. İngiliz'den bayrağı devir alan, Amerika Marshall yardımları, eskimiş, tedavülde kalkmış askeri mühimmatlarla lüzumsuz bir biçimde borçlandırmış, tabiri caiz ise sömürmüştür. Devamında hepimizin hafızasında olan her on yılda bir, ara ara da artçı darbeler tertipleyerek gelişmemizi ve kalkınmamızı önlemişlerdir.

Bugün yeni Dünya düzenin içinde var olduklarını haykıran yeni Türkiye İktidarının bu eski Türkiye'nin ağır yükünü omuzlarımızdan almasından, rahatsız olanların, rıza gösteremeyenlerin, ikna olamayanların, gerçekleri görmek istemeyenlerin, acaba neye karşı olduklarının, neye itiraz etiklerinin, kime hizmet etiklerinin, farkında mıdırlar? Acaba!

Okunma Sayısı: 41931