ŞU DEYİMLERİN HİKAYESİ NEREDEN GELİYOR DERSİNİZ?

Atasözleri…deyimler..Çok şey anlatırlar. Sayfalarca yazmak yerine bir tek deyim söyleyip, her şeyi açıklarız. Bazen kızdığımıza, bazen de övdüğümüze bir deyim mutlaka buluruz…Halk arasında, en az bir kez duyduğumuz öyle deyimler vardır ki, tadına doyulmaz. Ben de öyle bir seçki yapıp size sunmak istiyorum.
    Bu deyimlerin kısa hikayelerini anlatacağım. Atasözleri…deyimler..Çok şey anlatırlar. Sayfalarca yazmak yerine bir tek deyim söyleyip, her şeyi açıklarız. Bazen kızdığımıza, bazen de övdüğümüze bir deyim mutlaka buluruz…Halk arasında, en az bir kez duyduğumuz öyle deyimler vardır ki, tadına doyulmaz. Ben de öyle bir seçki yapıp size sunmak istiyorum.
    Bu deyimlerin kısa hikayelerini anlatacağım. 

Eski avcılardan biri çiftesindeki paralel iki namludan birisini saçma atmaya yarayan yivsiz setsiz biçimde kaval olarak yapar, üstüne de geniş çaplı"Şeşhane" denilen bir namlu takar. Atışlar karavana…Avcı avdan hep eli boş dönüyor. Öbür avcılar da başlarlar dalgalarını geçmeye"Tüfek dediğin böyle olmalı…Altı kaval, üstü şeşhane"
    KAVAL: Eskiden top atmak için kullanılan bir çeşit yivsiz namlu(tüfek)
    ŞEŞHANE:Şişhane yanlıştır. Galat olmuştur) Bir çeşit av tüfeğidir. Şeşhane; Farsça ALTI(sayı olarak altı değil bir şeyin altı) ile yine Farsça HANE(ev) sözcüklerinin oluşturduğu sözcüktür" Altı yivli , namlusu olan tüfek tipi…"

Okunma Sayısı: 170