Muğla
30 Nisan, 2024, Salı
  • DOLAR
    28.59
  • EURO
    30.52
  • ALTIN
    1783.9
  • BIST
    7768.17
  • BTC
    36743.46$

“YARIN CUMHURİYET'İ İLAN EDECEĞİZ…'' YAŞASIN CUMHURİYET

26 Ekim 2023, Perşembe 15:56
“YARIN CUMHURİYET'İ İLAN EDECEĞİZ…'' YAŞASIN CUMHURİYET

    “Cumhuriyet özellikle kimsesizlerin kimsesidir.”Mustafa Kemal
    25 Ekim 1923 gecesi Kabine, Çankaya'da hem BMM Başkanı, hem de Başkomutan Mustafa Kemal'in başkanlığında toplanmıştı. Halk Partisi'nin oylarıyla oluşmuş bu kabinede de sıkıntılar başlamıştı. Oysa bu meclisi” Kız gibi bir meclis” diye tanımlıyorlardı. Olura olmaza muhalif gruplar türemişti. Bu grupların başları olarak. Kazım Karabekir, Refet paşa, Ali Fuat Paşa ve Rauf Paşalar olarak gösteriliyordu. 
    İçlerinden bazıları açıktan Mustafa Kemal'e cephe alamadığı için, meclisten çıkıp, ordu müfettişliğine geri dönmüşlerdi(Ali Fuat Bey'in Konya'ya gitmesi gibi) 
    Artık durum öyle bir hal almıştı ki, mecliste bakan atamalarında etkili bile oluyorlardı. Örneğin; Ali Fethi(Okyar) nin iç işleri bakanlığından alınıp, yerine Erzincan mebusu Sabit'i getirebiliyorlardı. 
    Tam bir kaos vardı. Yani çalışamaz durumdaydı kabine.
Bunun üzerine başbakan Hüseyin Rauf(Orbay'la) küçük bir görüşme yaptı. O da anladı ki, Paşa çok öfkeli..Bunun üzerine şu açıklamayı yaptı:
    “Türkiye Devleti'nin karşısında bulunduğu iç ve dış önemli ve güç  görevlerin kolaylıkla üstesinden gelmek üzere, çok güçlü ve Meclis'in bütün yardımını sağlamış bir Bakanlar Kurulu'na kesinlikle gereksinim vardır!”
    Herkes artık yarın veya öteki günler yeni bir kabine beklentisi içerisindeydi. 
    Bu sırada Mustafa Kemal'i mecliste, Halit Paşa(Deli Halit) ile Kemalettin Sami Bey ziyarete gelmişti. Onlarla ilgilendi. Çünkü Deli Halit'te, Kemalettin Sami de Kurtuluş Savaşı'nda Paşa'nın en yakınında omuz omuza mücadele etmişlerdi. Mustafa Kemal, oturmayarak, Onları ayakta karşılayarak şöyle dedi:
    -Hep birlikte Çankaya'ya çıkalım! Size yemekte önemli bir haber vereceğimi!
    Mustafa Kemal bunları söyleyerek odadan çıktı. İsmet paşa, Kazım, Halit ve Kemalettin Paşalar bir otomobile binerek Çankaya'ya çıktılar. Onları orada Rize mebusu Fuat Bulca ile Afyon mebusu yazar Ruşen Eşref(Ünaydın) karşıladı. 
    Sofraya geçildi. Mustafa Kemal, herkese teker teker söz verdi. Yarın mecliste kabine üzerine neler yapılabilir, yapılamaz tartışıldı. Ama bir sıkıntı olduğu olacağı belliydi.  Mustafa Kemal, yıllardır kafasından geçenleri bir bir toparlayıp, hepsini bir iki cümlede anlatmak ister gibiydi;
    Öyle ya;20-21 Aralık 1918'de İstanbul'a çağrıldığında, İnönü ile bir konuşmasında;”Bu ülkede mutlaka Cumhuriyet'i kurmalıyız…Bunun yolu Anadolu'dan geçer demişti.   Birkaç ay sonra da  Erzurum'da, 8-9 Temmuz 1919 gecesi Mazhar Müfit'e not ettirmişti”Kurtuluş'tan sonra Cumhuriyet'i kuracağız…”
    Sevr'i yırtıp atmışlardı;
    Lozan'da Misak-ı Milli sınırlar çizilmiş, kapitülasyonlar kaldırılmış,Duyu-u Umumiye borçları Osmanlıdan kurtulan diğer devletlerle pay edilmişti.
    İzmir İktisat Kongresi toplanmış. Yeni bir ekonomik hamle yapılmaya başlanmıştı. Sıra şimdi işte 1919 Temmuz'undaki söze gelmişti. Şöyle dedi:
    -Karar günü geldi, arkadaşlar! Yarın, Cumhuriyet'i ilan edeceğiz…
    Kimse şaşırmadı. Çünkü bunu sanki bekliyorlarmış gibiydiler! Ama hafif bir şaşkınlık esintisi içindeydiler. 
    Herkesin şaşkınlığı geçtikten sonra, oradakilere söz verdi. İlk sözü Ruşen Eşref aldı:
    -Bu karar, Ulusal Savaş'ın en mutlu sonucudur! Dedi.
    Mustafa Kemal ona şu yanıtı verdi:
    -Sanıyorum ki, burada bulunmayan arkadaşlarımız da bizim gibi düşüneceklerdir. Ülkeyi bu günkü durumuyla, böyle kaotik bir durumda bırakamayız…
Arkadaşları ayrılırken, şöyle bir tembihte bulundu:
    -Bu hazırlığımızın, Grup'un görüşmelerinden önce yayılmaması yararlıdır. 
    Herkes çok mutlu bir şekilde oradan ayrıldı. 
    29 Ekim 1923 günü öğleden sonra Grup Yönetim Kurulu Ali Fethi'nin Başkanlığından toplandı. 
    Mustafa Kemal, kenara çekilip uzayıp giden tartışmaları geriden izliyordu. Saatlerce kabine üzerinde tartışıldı. Mustafa Kemal söz aldı:
    -Efendiler! Bakanlar Kurulu seçiminde bir düşün dağınıklığı olduğu anlaşılmıştır. Bir saat izin verin; bulacağım çözümü size bildireceğim.
    Çankaya'da toplantı yaptığı arkadaşlarını da çağırarak, Onlara; Teşkilatı Esasiye Kanununun değişiklerini onlarla paylaştı. Sonra geç zamanlarda kürsüye çıkıp şöyle konuştu:
    -Sayın Arkadaşlar! Çözümünde güçlüklere uğradığınız sorunun nedeninin bütün arkadaşlarca belirlenmiş olduğu kanısındayım. Eksiklik, izlemekte olduğumuz biçimdedir. Gerçekten de Teşkilatı Esasiye Kanunu'na(Anayasa) uygun olarak bir Bakanlar Kurulu seçimine giriştiğinizde, bütün arkadaşların her biri, Bakanlar ve Bakanlar Kurulu seçmek zorunda bulunmanız da görülen güçlüklerin çözümünün zamanının geldiğini göstermektedir. Geçen dönemde de benzer güçlüklere rastlanıyordu…..Artık bu T. Esasiye Kanunu ile olmuyor…Diyerek elindeki hazır değişiklik metnini  Ruşen Eşref'e, o da Kütahya mebusu  Katip Cevdet'e verdi. 
    1923 Ekim ayının 29 .cuma günü saat 18.30 da tarihi oturum başladı. 
    Katip Cevdet verilen kağıdı uzun uzun okudu. Özet olarak, zaten TBMM'nin kuruluşundan bu yana Cumhuriyet gibi yönetilmekte olan bir sistemimiz bulunmaktadır. Şimdi bunları bir temele oturtmak gerekmektedir. 
    Kürsüye Konya mebusu Eyüp Sabri geldi:
    -Arkadaşlar! Hükümetimiz Cumhuriyet biçimini bugün almamıştır. Yıllardan beri bu biçimdedir. Ancak, bir takım hırs almak isteyenlerin kötülüklerini önlemek için, gizlenmiştir. Bugün gerçek adını almak için bir engel kalmamıştır. 
    Antalya mebusu Rasih(Kaplan) Hoca, söz aldı. Uzun uzun anlattı. Sonra,meclise şöyle bir bakıp, kürsüden:
    -Yaşasın Cumhuriyet!
    Rasih Hoca'nın peşinden tüm meclis:
    -Yaşasın Türkiye Cumhuriyeti..
    Hiç hesap edilmeyen ama çok yakışan bir de Türkiye eklenmişti. 
    Daha birçok konuşma yapıldı. Ancak en etkili konuşmayı da Mehmet Emin(Yurdakul) yaptı. 
    Meclisin her yanından “Yaşasın Cumhuriyet” nidaları yükseliyordu. Saatler 20.30'u gösteriyordu. 
    Hemen Cumhur Başkanlığı seçimi için önergeler verildi. C. Başkanı beklenildiği gibi Mustafa Kemal olmuştu. 
Meclis Başkanlığı kürsüsünde bulunan İsmet paşa, seçimden 15 dakika sonra sonucu bildirmişti. 
    -Türkiye Cumhuriyeti Başkanlığı için yapılan seçime, 158 üye, oybirliği ile, Ankara Mebusu Gazi Mustafa Kemal Paşa Hazretleri'ni seçmiştir. 
    
    


Okunma Sayısı: 125

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.