YOK OLUP GİDEN DATÇA KÜL­TÜ­RÜ­MÜZ

Pa­la­mut ve ya­ba­ni pa­la­mud (Pıy­nar) da­ya­nık­lı ve sert do­ku­lu ol­duk­la­rı için geç­miş­te Dat­ça­lı­nın adeta eli ayağı ol­muş­lar­dır.
Balta, çapa, kürek, bel, keser sap­la­rı, tekne ıs­kar­moz­la­rı ,tar­la­yı süren saban, sürgü pa­la­mut, pıy­nar ağa­cın­dan ya­pıl­mış­tır..
Hatta ve hatta...?Cumhuri­ye­tin ilk dö­nem­le­rin­de dev­let Dat­ça­lı­ya kendi üret­ti­ği tü­tü­nü iç­me­yi dahi ya­sak­la­mış­tır....?Datçalı ça­re­yi Pa­la­mu­dun pür­çü­ğü­nü ezip, tütün ni­ye­ti­ne ka­ğı­da sarıp iç­mek­te bul­muş­tur..?Belki de bu şe­kil­de ka­fa­yı bul­muş­tur...
K i m - b i l i r ..? D e n e m e k - l a z ı m ...
Son yıl­lar­da Datça'nın göz­de­si, kon­te­si P a l a m u t - b ü k ü adını bir za­man­lar bütün ora­la­rı kap­la­yan ulu pa­la­mut ağaç­la­rın­dan al­mış­tır.. Ge­ri­ye ka­lan­la­rın hali or­ta­da­dır.(resim)..
İlko­kul son sı­nıf­ta(1964) yakın bir geç­miş­te hak­kın rah­me­ti­ne ka­vu­şan bet­çe­li ört­men­le­ri­miz Hü­se­yin Yavuz ve Mus­ta­fa Özer ho­ca­la­rı­mız biz ele­e­eli - re­şa­di­ye- ta­le­be­le­ri bir kam­yo­ne­tin ka­sa­sı­na te­piş­ti­rip K n i d o s ge­zi­si­ne gö­tür­müş­ler­di..
Bey­ni­min bir ta­raf­la­rı­na nak­şe­dil­miş­tir..
Bin ­bir zor­luk­lar­la ulaş­tı­ğı­mız, adeta ya­ban­cı bir ül­ke­ye ilk defa adım atma duy­gu­su­na ka­pıl­dı

Okunma Sayısı: 160