1 Temmuz 2025 – Kabotaj Bayramı
07 Temmuz 2025, Pazartesi 09:28Kabotaj Bayramı'nda, Datçalıca Deniz Festivali'ne davet edilmiş olmama rağmen, işim gereği
aranızda olamadığım için çok üzgünüm.
Datçalı’nın gözünden denize baktığımda, Cumhuriyet’in ilk yıllarıyla birlikte Datça’da ulaşımın
sadece ve sadece deniz yoluyla sağlandığını görüyoruz. Rahmetli babamın, Antalya Aksu Köy
Enstitüsü’ne gidişini Marmaris’ten vapurla yaptığı yolculukla anlattığında, bu bana bir macera
gibi gelirdi. Ancak bunun bir zaruretten kaynaklandığını sonradan anladım.
Yakın geçmişe kadar Datça Yarımadası'ndan; özellikle Yazıköy, Cumalı Köy, Yaka ve Sındı’dan,
hatta Zeytinçik, Mesudiye ve Karaköy’den ekmeğini kazanmak için Söke Ovası’na pamuk
toplamaya gidenler deniz yolunu kullanırlardı. Bunun en büyük nedeni, Cumhuriyet’in ilk
yıllarında kara ulaşımının yeterince yaygın olmamasıydı.
Daha sonraki yıllarda da bu yarımadanın yağız delikanlıları, tarım ve hayvancılık olanaklarının
kısıtlı, turizmin ise yok denecek kadar az olması sebebiyle, “kara elmas” olarak adlandırılan
sünger avcılığı yaparak denizden geçimlerini sağlamışlardır. Yarımadanın namlı dalgıçları,
süngercilik konusunda Marmaris, Bodrum, Bozburun ve yakın Yunan adalarında ün salmışlardır.
Öyle ki, hiçbir yabancı dil bilmemelerine rağmen, Yunan adalarındaki sünger tüccarlarıyla
mukaveleler imzalayıp, dalgıç olarak Kuzey Afrika kıyıları, Adriyatik, Sicilya ve hatta Sicilya'nın
kuzeyindeki Lipari ve Vulcano gibi yerlere kadar gidip sünger avlamışlardır.
Bu denizcilerden biri de sevgili dayım Sinyor Kaptan’dır. Kıbrıs Barış Harekâtı başladığında,
kendisiyle birlikte diğer dalgıç arkadaşları Gara Mehmet (Mehmet Karatosun), rahmetli Cumhur
Aslankılınç ve birkaç kişi daha Yunan adalarında mahsur kalmışlardır. Ancak, onların birer
denizci gibi asil, centilmen ve çalışkan davranışları sayesinde Yunan armatörlerinin güvenini
kazanmış ve denizci centilmenliği ile köylerine dönmelerine izin verilmiştir.
Sünger avcılığı, yasaklanana dek kendi sularımızda devam etti. Bu işten geçimini
sağlayanlardan bazıları, deniz taşımacılığına yönelerek Palamutbükü, Murdala, Karaköy ve
Bağlarözü’nden Bodrum’a soğan taşıyarak navlunculuk yapmışlardır.
Sünger avcılığının sona ermesiyle birlikte, Bodrum ve Marmaris’teki sünger avcıları teknelerinde
Sayfa 1
1 Temmuz 2025 – Kabotaj Bayramı Mesajı
değişime gitmiş; teknelerini turist taşımacılığına uygun hale getirmeye başlamışlardır. Çünkü
onların yol göstericisi, Cevat Şakir Kabaağaçlı gibi bir rehberdi. Cevat Şakir ve arkadaşları önce
Bodrum ve çevresinde günübirlik geziler düzenlemiş, ardından rotalarını Gökova, Knidos, Datça,
Marmaris ve daha uzaklardaki Fethiye’ye kadar genişletmişlerdir. Yaşadıklarını yazıya dökerek
Mavi Yolculuk’un doğmasına öncülük etmişlerdir.
Bu gezilere katılanlardan biri olan Bedri Rahmi Eyüboğlu, Fethiye’de bir koyda sahildeki bir
kayaya bir balık resmi çizmiş, bugünkü denizciler tarafından o yer “Bedri Rahmi Koyu” olarak
adlandırılmıştır. Bodrum, Marmaris ve Bozburun’da bulunan deniz emekçileri de kayıklarını
zamanla yat turizmine uygun hale getirerek günümüzdeki Mavi Yolculuk işinin doğmasına katkı
sağlamışlardır.
Datça Yarımadası’nda 1955–1970 kuşağı gençleri, Bodrum ve Marmaris’e giderek Mavi Yolculuk
teknelerinde aranan aşçı, gemici, kaptan gibi denizcilik mesleklerinde çalışmışlardır. Bunun
nedeni yine yarımadada yeterli iş imkanının olmayışıdır. Karaköy, Yaka, Palamutbükü,
Çeşmeköy, Cumalı, Yazıköy, Belenköy gibi köylerden Bodrum ve Marmaris’e giden gençler,
dürüstlükleri ve çalışkanlıklarıyla bu teknelerde her zaman tercih edilen kişiler olmuşlardır.
Datça Yarımadası’nın denizle olan imtihanı yalnızca yakın tarihle sınırlı değildir. Coğrafi konumu
gereği, bu yarımadanın denizle olan ilişkisi çağlar öncesine dayanmaktadır. Knidos’ta tıp ve
gökyüzüyle ilgilenen, araştırmalar yapan toplumlar yaşamış, hatta ilk pusulayı kullanan insanlar
bu topraklarda olmuştur. Bu nedenle rahatlıkla söyleyebiliriz ki, Datça’nın kaderi her zaman
denizle iç içe olmuştur.
Sözlerimi denizcilikle ilgili birkaç terimle bitirmek istiyorum:
Denizcinin her limanda bir sevgilisi olduğu söylenir.
Oysa denizcinin her limanda bir sevgilisi yoktur.
Denizcinin, gidip görmek istediği pek çok liman vardır.
Denizci; yeni yerler keşfetmeyi, görmeyi, yeni arkadaşlıklar kurmayı, farklı kültürlerden insanları
tanımayı sever.
Denizci centilmendir. Bu yüzden üniforması, saflığın, sadeliğin ve temizliğin simgesi olan beyaz
renktedir.
Tüm dünya denizcilerinin Kabotaj Bayramı’nı kutlar, esenlikler dilerim.
Okunma Sayısı: 500
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.