Cum'anın Hikmeti İnsan Öz Benliğini Nasıl Unutur? (2)
24 Nisan 2025, Perşembe 18:13Bedenin sağlıklı olabilmesi için nasıl gıdalara ihtiyacı varsa beden elbisesinin içindeki ruhun da arınması ve yücelmesi için gıdaya ihtiyacı vardır. Çünkü o, İLAHİ bir mekândan gelmiş ve beden sarayına konuk olmuştur. Misafirliği sona erdiğinde yine kendi öz yurduna dönecektir. Ruhun gıdaları da farklıdır. Onun sahibi, bize şahdamarımızdan daha yakın olan ve bizi bizden daha iyi tanıyan âlemlerin RABBİ’dir. Ruhun gıdalarına gelince; bunlar geldiği yerin sahibinin huzurunda eğilme, secdeye varma ve O’na yakın olma hali demek olan, NAMAZ, ORUÇ, sadaka infak (vermek) zikir, İLAHİ mesaj ve duadır.
İşte buraya kadar ALLAH’ı anmanın önemine O’nu anmamanın, başka bir ifade ile O’ndan gafil olmanın ne gibi sonuçlar doğuracağına ayetlerle temas ettik. Şimdi de ALLAH tarafından unutulmanın ve unutturulmanın tehlikelerine ve sonuçlarına değinelim.
Bu konuda Tevbe sûresinin 76 ve 77. AYETLERİ bizlere ışık tutuyor. Ayetlerde şöyle buyruluyor: Münafık erkekler ve münafık kadınlar (sizden değil) birbirlerindendir. Onlar kötülüğü emreder, iyilikten alıkoyar ve cimrilik ederler. Onlar ALLAH’ı unuttular, ALLAH da onları unuttu, çünkü münafıklar, fâsıkların kendileridir. ALLAH onlara da kâfirlere de cehennem ateşini vaat etti, O, onlara yeter. ALLAH onlara lanet etmiştir. Onlar için devamlı bir azap vardır.
Buraya kadar anlatılanlardan bilmem tehlikenin boyutu anlaşılabiliyor mu? Bir başka büyük tehlike de ALLAH’ın insanlara kendi öz benliğini unutturmasıdır. Unutturunca ne mi olur? Bakın neler olur? Onlar yaratılış gayelerini unuturlar (mülk 2) (zariyet 56). Yaratılan bütün varlıklar için de en aziz olduklarını unuturlar. Yüce YARATICI’nın yardım ve desteği olmadan kendi kendilerine yetmeyeceklerini, bu dünya hayatının geçici oyalanma yeri, ahiretin ise ebedi mutluluk diyarı olduğunu, ALLAH’a kulluğu ve kulluk görevini unuturlar. Dünya hayatının süs ve heveslerine kapılıp yaşadıkları dünyanın bir imtihan yeri olduğunu, ancak güzel işler ürettiklerinde gerçek kazancın bu olacağını unuturlar. Yaptıkları iyiliklerin ve hayırların, verdikleri sadakaların karşılıksız kalmayacağını, oysa kim zerre kadar iyilik yaparsa onu görür, kim de zerre kadar kötülük yaparsa onu görür (Zilzal 7-8). Gerçeğini unuturlar. Hatta ve hatta yapılan iyiliklerin 1 den 700’e kadar karşılık bulacağını unuturlar. Dünyada iken elde ettiklerini, ancak kendi akıl ve kabiliyetleri ile elde ettikleri düşüncesine kapılıp o akıl nimetini kendilerine veren âlemlerin YARATICISI’nı unuturlar.
Okunma Sayısı: 276
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.