LAÇİNNN
kalp ucu datça
Muğla
02 Ağustos, 2025, Cumartesi
  • DOLAR
    40.67
  • EURO
    46.56
  • ALTIN
    4310.4
  • BIST
    10.743
  • BTC
    115595.24$

ZORU BAŞARAN EKİP (1)

31 Temmuz 2025, Perşembe 16:55
ZORU BAŞARAN EKİP (1)

Denize Açıldığımız İlk GünlerKaptan: Aslan Atilla Yorulmaz27 Temmuz 2025 / Kos Adası Yaz sezonumuzun ilk turunu Antalya Kemer’den almak üzere Bodrum’da son hazırlıklarımızı yapıyorduk. Hem teknemizde ihtiyaç duyabileceğimiz güvenlik malzemelerini hem de bağımsız olarak kullanılabilecek ekipmanları, Salmakis Turizm bünyesindeki hırdavat dükkanından temin ettik. Mürettebatla son görüşmeleri de yaptıktan sonra artık yola çıkma vakti gelmişti.İlk manevramıza başlamadan önce herkese görevlerini tek tek anlattım. Herkesin görevi ayrıydı. Önce makinayı çalıştırdık. Egzoz çıkışından su atıp atmadığını hep birlikte kontrol ettik. Çünkü marin motorumuz deniz suyu ile soğutuluyordu. Eğer bu olmazsa su devri daim etmez, motor kısa sürede hararet yapardı.Baş tarafta zinciri çekecek ırgatın başında Tahsin duruyordu. Bu, butonla çalışan, hidrolik yağ basıncıyla çalışan güçlü bir sistemdi. Ama Tahsin bu işin üstesinden gelirdi. Kıçtaki halatları Uğur teke düşürmüştü. Son halatı da fora etmek için benden komut bekliyordu. Remzi iskele tarafta, Hakan sancak tarafta usturmaçaları kontrol ederek diğer teknelerle fiziksel teması önlemeye çalışıyordu.Baştaki Tahsin’e ırgatı laçka etmesini söyledim. Böylece sancak kıç halatının gerginliği azaldı. Ardından bir tık tornistan yaparak Uğur’a son halatı fora etmesini söyledim. Aynı anda baş tarafa “vira” komutunu verdim. Teknemiz, yanımızda bağlı olan teknelerin arasından yavaşça öne doğru süzülmeye başladı. Tecrübeli olan Tahsin, zaman zaman ırgatı durdurarak teknenin stresli şekilde ileri fırlamasını önlüyordu. Ben de yandaki teknelerin güvertesindeki dostlardan yardım alarak, zaman zaman tornistanla tekneyi kontrollü şekilde yönlendiriyordum.Bir yandan da herkesle vedalaşıyorduk:“Sezon sonu görüşürüz,”“Haberleşiriz,”“İyi seyirler,”“Kaş’taki Smiley’s’i görürsen selamımı söyle…”Bu tür temennilerle dostlara el sallıyorduk.Tam bu sırada Tahsin’den bir uyarı geldi:“Birinin çapasıyla karıştık galiba Kaptan!”Gerçekten de öyleydi. Diğer teknelerin arasından kurtulmuştuk ama şimdi başka bir problemimiz vardı. Bodrum Limanı’nda tonoz ve mooring sistemi olmadığından, demirlerin birbirine karışması olağandı. Sancak tarafımızda bulunan teknenin demiri bizimkinin üzerindeydi. Bu bir hata mıydı, bilinmez. Ama o tekne bizden sonra demirlediğine göre zinciri bizimkinin üstüne atan onlardı.Bazen bunu bilerek yaparız. Ama önemli olan, iki kaptanın da iş birliği içinde bu sorunu çözmesidir. Sonuçta bir gün yine yan yana düşebiliriz. Aramızda usturmaçadan başka bir şey olmamalı!Uğur başa gidip durumu inceledi:“Kaptan, çapamız apikoda,” dedi.Yani zincir dik durumda, yukarı gelmiyor. Bu da çapamızın aşağıda bir yere takıldığını gösteriyordu.Uğur düşündü ve şöyle dedi:“Teknenin başını sancak tarafa, o tekneye doğru çevirirsek… Bizim çapa, onların zincirine takılmadan altından süzülerek çıkabilir.”Bu yöntemi daha önce de uygulamıştım ama Uğur’un çözüm önerisini bu kadar net ve doğru bir şekilde ifade etmesi beni etkiledi.“Hazırsanız manevraya başlıyoruz,” dedim.Önce tornistan yaparak teknenin kıçını biraz açtım. Ardından dümeni sancak tarafa kırarak başımızı diğer tekneye yönelttim. Aynı anda Tahsin’e çapayı yavaş yavaş viraya devam etmesini söyledim. Bu manevra sırasında tekne gövdemiz, diğer tekneyle çakışmadan çapanın altından geçebilmesi için gereken açıyı yakalamaya çalışıyordum.Motor devrini düşük tuttum. Sürat vermek değil, kontrol önemliydi. Uğur baş tarafa geçti ve zincirin açısını gözlemleyerek bana sinyaller verdi. Çok geçmeden çapanın çekişi hafifledi. Zincirin dik konumu bozulmuş, çapamız kurtulmuştu.“Hepsi bu kadar,” dedi Uğur,“Kurtardık Kaptan!”Rahat bir nefes aldım. Uğur’un bu manevradaki soğukkanlılığı ve çözüm odaklı yaklaşımı, bana ekibimizin gerçekten “zoru başaracak” bir ekip olduğunu bir kez daha hissettirdi.Liman çıkışına doğru ilerlerken, Hakan ve Remzi’ye komut vererek usturmaçaları toplayıp güverte içine almalarını söyledim. Sakin denizde bu işlerin erkenden halledilmesi önemliydi. Ardından teknemize giriş çıkışta kullanılan pasarella için hizmet botumuzu mataforadan biraz aşağıya sarkıttık. Açık denize çıkmadan önce botu tekrar sabitledik. Çünkü ağır denizlerde sallanması tehlike yaratabilirdi.Limanın çıkışına geldiğimde motorun devrini biraz daha artırarak yola devam ettim. Devir saati, hararet, yağ basıncı… Her şey yolundaydı. Zaten dizel makineler ısındıkça verimli çalışır. Uzun süredir çalıştırılmamış bir motoru denizde gözlemlemek her zaman önemlidir.Arkadaşlarım işlerini bitirdiklerini, her şeyin neta olduğunu söylediklerinde içim rahatladı. Aşçıya dönüp gülümsedim:“Herkese güzel bir sandviç hazırla,” dedim.Ardından ekledim:“Kolalar benden!”Gülüştük.Deniz sezonu başlamıştı.Biz yine denizle, birbirimizle ve biraz da kaderle baş başaydık.


Okunma Sayısı: 310

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.