GEÇMİŞİMİZE GÖRE YORUM.
22 Eylül 2025, Pazartesi 11:54Üç çeyrek asrı tamamlamış bir Datçalı olarak, yaradanımızın bana lütfettiği
dördüncü çeyrek asrımı tamamlamaya çalışıyorum. Elbette bu zaman dilimini ,Datça'nın geçmişi içinde ne kadar küçük bir alan kapsadığını düşünemiyorum. Bizlerden önceki kuşak ve kuşaklardan bizlere aktarılanları,bu günlere yorumlamaya çalışacağım.
Antik dönemde yarım adamız, Anadolu ile Ege denizi ve Akdeniz havzası arasında köprü görevi /geçiş noktası olarak sürdürmüş,şehir merkezini Burgaz mevkiinden yarımadanın batı ucuna taşyarak,Knidos Şehir devleti olarak,Karia bölgesi birliğinin (pentapolis) merkezi olabilmiş,çeşitli sosyal etkinliklerde, (sportif -bilimsel VS)merki varlığını korumuş hatta,Perslerin Anadolu hakimiyetinde (M.Ö. 5.yy) kıta Yunanistan'a karşı savaşlara bile katılmıştır.Çünkü bu bölge dolayısı ile Datça Mız, Dorik bir bölge olması nedeniyle insanları ile farklıydı.
Bilim merkezi olma yanında,planlı bir şehir yerleşimi tarımsal üretimi ile,bölgenin tarım tedarikçisi olabilmiş,bölge dışında koloni bile kurabilmeyi başarmıştır.Bilhassa Zeytinyağı ve Şarap üretiminde/ticaretinde bir marka olabilmiş,KNİDOS Amforaları ile ismini tüm Akdeniz havzasına duyurmuştur.
Osmanlı dönemimizde bile, kendi çapında adaların tarım ürünleri
tedarikçisi olmayı sürdürmüştür.Bunun için ihtiyaç duyulan tarım işçisini karşılamak için, bilhassa Afrika ülkelerinden insanların geldiğini görüyoruz.Cumhuriyet dönemimizde de,bilhassa Badem/Bal , 1950'li yıllarından itibarende, TÜTÜN üretimini görüyoruz. Bu arada ,Keçiboynuzu (Harnup) ve Palamut ürününün ,gemi ile İzmir e taşındığını ben bile hatırlıyorum.
Erkenci (Turfanda) üretilen Kara Baklanın, kamyonlarla yine İzmir piyasasına sürüldüğünü pekçoğumuz hatırlar.
Bana göre : Karayolu ulaşımının öncelik alması, deniz ulaşımında fazla öncelik verilmemesi nedeni ile, ilçemiz ülke kalkınmasında önceliği biraz ertelenmiştir. Marmaris üzerinden Anadolumuz ile bağlantı zorluğu,son elli yılda biraz önemseniyor olmasına rağmen ,Bodrum,Marmaris ve Fethiye ye göre biraz geciktik.Bu gecikmeyi biraz olsun yenebilmek için, Datçanın SERBEST TİCARET Bölgesi/limanı olması için gösterdiğimiz çabamız,ülkemizin Gümrük Birliğine girmesi ile, akamete uğradı gitti.
Üç tarafı denizle çevrili ilçemizin ,denize açılan iki kapısı diyeceğimiz, Körmen Marinası ve Merkezdeki natamam Marinaları yeterli olabilecek mi acaba.? Buraların altyapı ihtiyaçlarının ,bürokratik engellerin kaldırılması biran önce çözülmelidir.Bu konularda tüm tarafların beraberce birbirlerine destek olabilirler.
Tüm imkansızlıklara rağmen,yayınını zevkle izlediğimiz DATÇA FM radyomuz,keşke tekrar yayın hayatına girebilse.
Geçmişte ve yakın geçmişimizde deniz üzerine konan küçük perdedeki açık hava sineması ,yaz ayları akşamlarının renkli anları idi. Bilhassa akşamları , Cumhuriyet meydanından kumluk plajına doğru eski klasik filmleri izlemeyi özlemediniz mi.?
Kalın sağlıcakla..
Okunma Sayısı: 503
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.