Muğla
10 Mayıs, 2024, Cuma
  • DOLAR
    28.59
  • EURO
    30.52
  • ALTIN
    1783.9
  • BIST
    7768.17
  • BTC
    36743.46$

TEK PARTİ TEK ŞEF TEK PROG­RA­MA KARŞI 3 MAYIS HA­RE­KETİ

05 Mayıs 2020, Salı 11:11

İsmet İnönü'nün tek parti dö­ne­miy­di. Ülke aç­maz­lar­da bo­ğu­şup tu­tu­na­ca­ğı bir ide­olo­ji arı­yor­du. Hem sol­cu­lar hem mu­ha­fa­kar­lar bu ide­olo­ji­nin kendi ide­olo­ji­le­ri ol­ma­sı için her türlü aracı kul­la­nı­yor ve pro­pa­gan­da ya­pı­yor­lar­dı. Ancak Türk­çü kesim bu pro­pa­gan­da­la­rın dı­şın­da kalıp daha iş­lev­sel yön­ler­den fi­kir­le­ri­ni ge­liş­ti­ri­yor­lar­dı. Türk­çü ce­nah­ta o dev­rin en büyük ilim adam­la­rı top­lan­mış­tı : Zeki Ve­li­di Togan, Reha Oğuz Türk­kan, Hik­met Tanyu, Fethi Te­ve­toğ­lu, Nej­det San­çar ve Türk­çü­lük fik­ri­nin ba­ba­sı ol­ma­sa da en büyük tem­sil­ci­si olan Hü­se­yin Nihal Atsız. Bu isim­ler o za­ma­nın en büyük ça­lış­ma­la­rı­nı yü­rüt­müş ki­şi­ler­di. Her bi­ri­nin eser­le­ri Tür­ki­ye ta­ri­hin­de büyük öneme sa­hip­tir. Ancak o de­vir­de tek parti re­ji­mi hakim ol­du­ğun­dan ül­ke­de sa­de­ce bu par­ti­nin pro­pa­gan­da­sı­na izin ve­ri­li­yor­du. Hatta resmi bay­ram­lar­da tüm şe­hir­ler­de “tek parti tek şef tek mil­let” gibi söz­ler ya­zı­lı dö­viz­ler tüm so­kak­la­rı süs­lü­yor­du. Böyle bir or­tam­da tek ege­men gücün ken­di­si ol­du­ğu­nu dü­şü­nen hü­kü­met kendi or­gan­la­rı­na sü­zü­len ko­mi­nist akı­mın far­kın­da de­ğil­di. Bu durum sa­de­ce Türk­çü­le­ri ra­hat­sız edi­yor ve Tür­ki­ye'nin ku­ru­cu kül­tü­rü ile bes­len­dik­le­rin­den do­la­yı bir ak­sü­la­mel ge­liş­tir­mek is­ti­yor­lar­dı. O gün­ler­de de mec­lis­te Şükrü Sa­ra­çoğ­lu “Ben Türk­çü bir baş­ka­nım” şek­lin­de ko­nuş­ma­lar ya­pı­yor­du. Bunun üze­ri­ne bu ko­mi­nist sız­ma­sı­nı ön­le­mek için Atsız Sa­ra­çoğ­lu'na bir açık mek­tup yazdı. Du­ru­mu bu mek­tup şöyle an­la­tı­yor­du:
“ Mem­le­ket­te açık­tan açığa ko­mi­nist pro­pa­gan­da­sı yapan der­gi­ler çı­ka­rıl­mak­ta­dır. Bu der­gi­ler Milli Eği­tim Ba­kan­lı­ğı'nın emri ile ve dev­let pa­ra­sı ile satın alı­na­rak bütün okul­la­ra da­ğı­tıl­mak­ta­dır. Sonra An­ka­ra DTCF' de, Dev­let Kon­ser­va­tu­arın­da ve diğer başka bir çok önem­li mev­ki­ler­de mem­le­ke­ti­mi­zi ko­mü­nist­leş­tir­mek is­te­yen, bu uğur­da çaba gös­te­ren in­san­lar var­dır.”Ay­rı­ca bu mek­tu­bun­da Atsız o de­vir­de­ki ünlü fikir adam­la­rı olan ve fi­kir­le­ri git­tik­çe ya­yı­lan Nazım Hik­met ve Sa­ba­hat­tin Ali'yi suç­lu­yor onlar gi­bi­le­ri gö­re­ve ge­ti­ren Hasan Ali Yücel'in is­ti­fa­sı­nı is­ti­yor­du.
Peki dev­let buna mü­sa­ma­ha gös­te­rir miydi? Tabii ki hayır.
Yu­ka­rı­da sa­yı­lan­lar ve diğer bir­çok kişi (iç­le­rin­de Al­pars­lan Tür­keş de vardı) tev­kif edil­di. İşken­ce gör­dü­ler hatta iş­ken­ce ta­ri­hin­de­ki re­kor­la­rı (lağım için­de kalma, 1500 mum­luk lam­ba­lar al­tın­da bek­le­me vd.) bir bir kır­dı­lar ancak hiç­bi­ri Türk­çü­lük­ten vaz­geç­me­di. Dev­le­tin ana ku­ru­luş fel­se­fe­si­ni her zaman sa­vun­du­lar. Hatta Atsız'ın bu Irk­çı­lık-Tu­ran­cı­lık Da­va­sın­da­ki sor­gu­sun­da söy­le­dik­le­ri şu şe­kil­de­dir:

“Mil­let­le­rin üç ülkü mer­ha­le­si var­dır. Bi­rin­ci mer­ha­le is­tik­lal­dir. İkin­ci­si milli bir­lik kur­mak, yani sı­nır­lar dı­şın­da­ki ırk­daş­la­rı­nı kur­tar­mak­tır. Üçün­cü­sü ci­ha­nı is­ti­la­dır. Eğer şim­di­ye kadar hiç­bir mil­let ci­ha­nı işgal ede­me­diy­se, bu aynı ülkü ile ya­şa­yan başka mil­let­le­rin mu­ka­ve­me­tiy­le kar­şı­laş­ma­sın­dan­dır.”

“Ya­zı­la­rım­da Türk bir­li­ği­nin ne şe­kil­de ol­ma­sı lazım gel­di­ği hak­kın­da bir kayıt yok­tur. Ben yal­nız bunun bizim için za­ru­ri ol­du­ğu­nu be­lirt­tim. Şahsi ka­na­ati­me göre bu iş şöyle ola­bi­lir: bu önce neş­ri­yat va­sı­ta­sı ile Türk mil­le­ti­nin kal­bi­ne yer­leş­ti­ri­lir. Bu fi­kir­le iş ba­şı­na ge­len­le o za­man­ki si­ya­si şart­la­ra göre bunu ni­za­ma so­kar­lar. Bu prog­ram­la Türk bir­li­ği bir gün ta­hak­kuk ede­bi­lir.”

İşte bu gö­rüş­ler ile Türk­le­rin tek­rar güçlü ola­bi­le­ce­ği­ni an­la­tan Atsız ve diğer Türk­çü­ler Tür­ki­ye'ye büyük bir ülkü bı­ra­ka­rak dün­ya­dan ay­rıl­dı­lar: Türk­çü­lük-Tu­ran­cı­lık.


Okunma Sayısı: 13952

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.