YARINLARIN PETROLÜ ;SU
13 Ekim 2025, Pazartesi 16:57Yakın doğuya sahip olmak veya kontrol etmeye çalışan ülke ve güçler konularında, akıl yürüten politikacılar ve düşünürlerin ortak görüşü,yarınların petrolünün su olduğu konusunda ,fikir birliği içinde olduklarını tahmin ediyorum.Bu bölgede sürdürülmüş ve sürdürülmekte olan mücadelenin ana nedeni su dur elbette.Bu coğrafyayı dolaşan iki nehrinde (Dicle / Fırat) çıktığı ülkemiz olduğuna göre,yaratılan bütün sıkıntıların ana sebebi de su olduğu bir gerçek.
Bu ülkemizin ana sorunu elbette.Biz gelelim Datçamıza.
Bu köşeden defalarca yazarak, yüzyüze kaldığımız zamanlar ve sohbetlerimizde, yarımadanın iki su kaynak rezervinin ,birisinin Kocadağ,diğerinin Emecik Dağı olduğunu ,bu kaynakların kontrollü ve dikkatli kullanımı halinde ,su sorununun yıllarca olmayabileceğini ilgili makam ve sorumlularına bildiriyoruz..Yapılaşma rantından günü kurtarma fikrinden kendini soyutlayamayanlarımız , ne zaman uyanır artık bilemiyorum. Kızlan ve Karaköy tarım alanlarında açılan derin kuyulardan temin edilen suyun ,bir defa kullanılarak denize pompalanması/atılması bence en büyük SU İSRAFIDIR. Arıtılarak tarım alanında tekrar kullanılması ise kimilerimizin hayalıne giriyormu acaba.?
İyi bilimsel bir çalışma yapılması halinde, sözkonusu ettiğim iki dağ kitlesinin su rezervlerinin bilhassa Kerme Körfezine akıp gittiğini görmemek mümkün değil. Dünya ısınıyor/ kuraklaşıyor . Datçamızın kullanım suyunu karşılayan derin kuyular, Akifer dediğimiz sabit su kaynakları.Tükenmesi halinde yerini alacak olan kaynak Deniz. Halbuki bizin gündeme getirdiğimiz kaynak,kısmen yüzeysel ve tarıma ilişkilendirilmeyen direk denize ulaşan lardır. Bu konuyu hatırlatmaya devam edeceğiz.Marmaris yöresinden su getirmek gibi bir düşünceyi savunanların ,işin mali boyutunu ve çevre etkisini hesaba katıp katmadıklarını bilmiyorum.
Bir diğer hatırlamanızı istediğim konu BADEM. İşin bilimsel olarak ele alınarak ,ilçemizde BADEMCİLİK alanında bir tarımsal birimin ,yol gösterici olarak ikame edilmesi ŞART. İstikrarlı bir üretim olmadığı gibi,bu amaçla kiralanan kamu alanlarında üretim yapılıp yapılmadığı konusunda denetim varmıdır acaba.!!!!! Bu gibi girişimlerin /taleplerin imari rant amaçlı olduğu konusunda duyumlarım var. Takdir ve sorumluluk ilgili yetkili ve sorumluların takdirlerine.
Tüm ülkemizde olduğu gibi,tarımsal üretim konusunda bir planlama yapıyor muyuz acaba.? Örneğin Datçamızda ne kadar Badem üretiliyor ve tüketiliyor. Bilen varmıdır.?
Çiftçimiz /üreticimiz havaya karşı KUMAR OYNAMAKTA. Genç kuşağın ise toprağa olan ilgisi her gün azalmakta,Halkımız tarım alanında üretimden gitgide azalmakta. Haydi hayırlısı....
SAĞLICAKLA....
Okunma Sayısı: 194
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.